EUROCOP ÜYE SENDİKALI EMNİYET MENSUPLARI İLE TÜRKİYE EMNİYET MENSUPLARI ÖZLÜK HAKLARI KARŞILAŞTIRILMASI

Mesut SELÇOK

Genel Başkan
Yönetici
Genel Başkan
Katılım
13 Eyl 2023
Mesajlar
332
Tepki puanı
216
Puanları
43
Siteyi ziyaret et
1) Batı Avrupa’da Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in/Emniyet Mensuplarının bugünkü çizgileri, yaklaşık iki yüzyıl içinde fakat farklı başlangıç noktalarıyla oluşmuştur. 1667’de Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının Tümgeneralliğinin kurulmasıyla Fransa’da XVII. Yüzyılın sonunda değişim başlamış, Almanya XVIII. yüzyılda bu değişime ayak uydurmuştur.

2) 1991 yılı Haziran ayına gelindiğinde ise, Lüksemburg’da yapılan TREVI toplantısında, Almanya’nın önerisiyle merkezi bir Avrupa Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet İşbirliği Örgütü (EUROPOL) oluşturulması fikri benimsenmiştir.

3) Türkiye Emniyet Genel Müdürlüğü ise AB uyum sürecinde ‘Yurtta Koordine, Dünyada İşbirliği’ sloganıyla 2004 yılında İnterpol-Europol Daire Başkanlığı kuruluşu gerçekleşmiştir.

4) Avrupa Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının İşbirliği Örgütü (EUROPOL) üyesi 27 Avrupa Ülkesi varken, Türkiye, Çin, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Brezilya ise Stratejik Düzeyde ortak ülkeler kapsamında değerlendirilmiştir.

5) Eurocop ile Europol kelimeleri birbiri ile karıştırmamak lazım.
Europol, Avrupa Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının İşbirliği Örgütü kısaltması iken, Eurocop ise Avrupa Polis/ Emniyet Teşkilatları Sendikaları Konfederasyonu kisaltmasidir.

6) Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in/Emniyet Mensuplarının genel olarak çalışma koşulları ile sosyal, ekonomik ve özlük hakları ülkelere göre kültürel altyapı, ekonomik durum değişkenlerine göre farklılıklar taşımaktadır. Bu bağlamda, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Belçika, Danimarka, Fransa, İngiltere ve İspanya gibi gelişmiş ülkelerdeki uygulamalara kısaca göz atılarak Türk Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının Teşkilatının sahip olduğu koşullar göreceli olarak belirlenmeye çalışılacaktır.

7) Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in/Emniyet Mensuplarının genellikle haftalık 40 saat süreyle çalışırlar. Planlı olarak gerçekleştirilen gece çalışması, hafta sonu ve fazla mesailerde ek ücret ödenir.

8) Alman Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının merkezlerinde Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, 4 vardiya halinde çalışmaktadırlar. Vardiyalar senelik olarak belirlenmiş durumdadır. Personel bir yıl içerisinde hangi gün ve saatlerde çalışacağını çizelgeden öğrenebilmekte ve çok önemli bir olay olmadıkça bu görev saatleri dışında ek bir göreve çağrılmamaktadırlar. Vardiyalar sırası ile 7,8,9 saat sürmekte ve bu üç vardiyada çalışan memur, bir vardiyayı boş geçmektedir. Haftalık çalışma süresi, ortalama 40 saattir.

9) ABD Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet teşkilatında vardiyalar sabittir. Yani gece vardiyasında çalışan bir memur, sürekli gece vardiyasında çalışır. Gündüz vardiyası 06:00 – 14:00, akşam vardiyası 14:00 – 22:00, gece vardiyası ise 22:00 – 06:00 saatleri arasında düzenlenmiştir. Günlük çalışma süresi 8 saattir.

10) Belçika’da Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet Teşkilatı, savunma bakanlığına bağlı olarak görev yapmaktadır. Genel çalışma şartlarına bakıldığında, haftada 5 gün toplam 38 saat çalışıldığı, sürekli gece çalışması olmadığı görülmektedir. Bunun yanında yılda en fazla 54 gece çalışıldığı, 2 ayda en fazla 9 gece çalışıldığı, birbirini takip eden görevler arasında en az 11 saat dinlenme süresi verilmesi gerektiği, yani gece çalışmalarının istisna olduğu ve dönüşümlü nöbet şeklinde geceleri çalışıldığı anlaşılmaktadır.

11) Danimarka’da Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet Teşkilatı, Adalet Bakanlığına bağlıdır. Çalışma şekilleri üçlü vardiya sistemine dayanmaktadır. Karakollar ise 2 vardiya çalışmakta, 07:00 ile 23:00 saatleri arasında çalışmaktadırlar.

12) Fransa Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet Teşkilatı mensuplarının genellikle haftalık 40 saat süreyle çalışırlar. Planlı olarak gerçekleştirilen gece çalışması, hafta sonu ve fazla mesailerde ek ücret ödenir.
13) İngiltere Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet Teşkilatı mensuplarının günlük çalışma süresi 8 saattir. Olağanüstü durumlarda istisna olarak bu süre 12 saate çıkmaktadır.

14) İspanya’da Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet Teşkilatı mensupları 3 vardiya olarak görev yapılır. Genelde çalışma saati bozulmaz. Acil durumlarda tatilde olan memurlardan istifade edilir. Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının senede 1800 saat çalışır. Devlete olan 60 saat borçlarını hafta tatilinde çağırıldıklarında öderler. Haftada 37.5 saat görev yapan Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in l68 saat yıllık izinleri mevcuttur.

15) Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinin, Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet Teşkilatı mensupları hakkındaki bildiriye ilişkin 690 (1979) sayılı Kararı’nın 5. maddesinde; “Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet Teşkilatı mensupları, içinde görev yaptıkları toplumun maddi ve manevi aktif desteğinden yararlanmalıdır.” (B) Statüsünün 4. maddesinde; “Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet Teşkilatı mensuplarının, içinde görev yaptığı çevre, mesleki psikolojik ve maddi koşulları, birliği, tarafsızlığı ve onuru koruyacak nitelikte olmalıdır.”, 5. Maddesinde ise, “Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet Teşkilatı mensupları, adil bir ücret hakkına sahiptirler, bu ücretin tespitinde, tehlike ve sorumlulukların önemi, çalışma saatlerinin düzensizliği gibi özel faktörler dikkate alınmalıdır.” hükmünü içermektedir.

16) Almanya’da Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet Teşkilatı mensuplarının maaş sistemi orta, üst ve daha üst olmak üzere üç grupta toplanmıştır. Her rütbenin kendi gelir derecesi vardır. En düşük rütbede bulunanlar yaklaşık 2000 avro, en yüksek rütbede bulunanlar ise 6000 avro ya kadar maaş almaktadırlar. Ayrıca çalışmalar için ekstra aylık ödemeleri düzenlenmektedir. Gündüz fazla mesai ücreti saati 1,50 Avro, gece ve bayram günlerinde ise 2,50 Avro olarak hesaplanmaktadır.

17) A.B.D.’de Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet Teşkilatı mensuplarının maaşları bölgelere göre değişmektedir. Eyaletlerin pahalılık durumu baz alınarak ayarlama yapılmaktadır. Ortalama olarak, bir yıllık Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının memurunun maaşı 3818 dolar, dokuz yıllık Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının memurunun 4948 dolar, bir yıllık Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının müdürünün maaşı ise 7082 dolardır. Gelir vergisi ve sigorta giderleri de kendileri tarafından karşılandığından genel olarak ücretlendirmenin hayat standartlarına pek fazla uygun olmadığı görülmektedir.

18) Belçika’da 30 yıl görev yapan bir emniyet müdürü ayda 3000 Euro ücret ve 350 Euro prim almaktadır. Ayrıca zorunlu hallerde gerçekleşen fazla çalışmalar için ek ücret ödenmeyip, izin kullandırılmaktadır.

19) Danimarka’da Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet Teşkilatı mensuplarının almış oldukları ücret ortalama olarak 20.000 Danimarka Kronudur (2800 Avro civarındadır). Danimarka’da maaşlı öğrencilik sistemi uygulanmaktadır. Buna göre yeni bir Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının öğrencisi brüt olarak 12.000– 13.000 Danimarka Kronu (1800 Avro) maaş almaktadır.

20) Fransa’da ortalama Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet Teşkilatı mensuplarının maaşı aylık net 1907,25 Avrodur. Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet Teşkilatı mensuplar ayrıca, aile ve çocuk sayısına göre, fazla çalışmaya göre, görevlerin ağırlığına göre ek ücret alabilmektedirler.

21) İngiliz Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet Teşkilatı mensuplarının, ücret konusunda Avrupa Birliği içerisinde en iyi durumda olan Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet teşkilatıdır. İngiltere’nin en fazla maaş alan devlet memuru İngiliz Ulaştırma Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının i Müdürü Johnston ve bu maaşın tutarı ayda 21,6 bin sterlindir. Bu üst örneğin yanında alt düzey İngiliz Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının /Emniyet Teşkilatı mensuplarının maaşı 3000 sterlin civarındadır. Kıdeme, sosyal duruma ve makama bağlı olarak bu rakam artmaktadır.

22) İspanya’da Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının maaşı vasatın altındadır. Sosyal şartları iyi fakat can güvenlikleri tehdit altındadır. Fazla mesai ücreti almazlar. Mezuniyet ve kıdem durumları göz önünde bulundurularak 1500 – 3000 Avro arasında maaş alırlar.

23) Almanya’da lojman, servis, hizmetli, makam aracı gibi imkanlar bulunmamaktadır. Bir Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in yıllık 26 işgünü izin hakkı vardır. 40 yaşından sonra izin hakkı 30 çalışma günüme yani 6 haftaya çıkmaktadır. Emeklilik yaşı 60 tır. Sendikal hakları vardır. Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının dışındaki sivil çalışanlar grev yapabilir. İzinde olan Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının görev dışı yürüyüşlere katılabilirler. İzin alarak mesleğe zarar vermeyecek ek işte çalışabilirler. Bayan Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının erkek Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, tamamen eşit şartlarda çalışırlar.

24) A.B.D. Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının i de ekstra çalışma karşılığı fazla mesai ücreti almaktadır. Personel haftada iki gün izin kullanmaktadır. Vardiyalar değişmez, gece çalışan sürekli gece çalışır. Fazla mesai ücreti formu düzenlenerek anında ödenir. Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının,, gelir vergilerini, sigorta ücretlerini, Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının birliği aidatlarını kendileri ödediklerinden maddi olarak çok rahat oldukları söylenemez.

25) Belçika Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının i 10 günlük devamlı çalışma sonrası 2 günlük istirahat, her 2 ay içerisinde 4 serbest hafta sonu, 6 saatlik çalışma saatinin 30 dakikası yemek molası olacak şekilde çalışmaktadırlar. Ayrıca, emekliliğine 5 yıldan az kalanlarla hamile bayanlar gece çalıştırılmamaktadırlar.

26) Danimarka’da Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının maaşları dışında sağlık, emeklilik hakları da vardır. Günlük 8 saat olan çalışma saatinden fazla çalışmalar fazla mesai ücretine tabidir. Memurların her hafta 2 gün hafta tatili ve yıllık 1 ay izin hakları vardır. Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının e sendikal haklar tanınmış olmasına rağmen grev hakkı verilmemiştir. Fakat gösteri yapabilmektedirler. Görevden kaynaklanan suçlarla ilgili avukatlık ücretleri sendika tarafından karşılanmaktadır.

27) Fransa’da Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in sendika hakkı vardır ve çok eskilere dayanmaktadır. Ancak II.dünya savaşından sonra, 1948 yılında grev hakkı kaldırılmıştır.

28) Fransa’da Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının haftada 39 saat esasına göre çalışmaktadırlar. Olağanüstü durumlarda, belirlenen süreden fazla çalışma olabilir. Fakat bu süreler daha sonra Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in isteğine göre ya maaşına ilave edilir ya da izin olarak kendisine iade edilir. Burada dikkati çeken önemli bir husus vardır. O da denetim mekanizmasının aktif tutularak keyfiliğin önüne geçilmesidir.

29) Fransa’da Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının yöneticilerinin uygulamaları müfettiş kontrolüne tabidir. Kontrollerde eğer keyfilik ya da yöneticinin yetersizliğinden kaynaklanan Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in fazla çalıştırılması ya da gereğinden fazla Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının çalıştırılması gibi durumlar tespit edilirse, yönetici, devleti maddi-manevi zarara uğratmanın cezasını terfi gecikmesi ya da daha üst görevlere atanmama gibi yaptırımlarla çeker. Çünkü Fransız Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının inde yönetim anlayışı “asgari sayıda elemanla en yüksek düzeyde güvenlik sağlanması” esasına göre şekillendirilmiştir.

30) İngiltere’de Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, günde 8 saat çalışırlar, haftada 2 gün dinlenme günleri vardır. Hâlihazırda 4 Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının birimi mevcut olup bunlardan 3 ü çalışırken diğer birim istirahattedir. Görev saatleri: 06/14, 14/22, 22/06 saatleri arasında olacak şekilde biçimlendirilmiştir. 5 yıl hizmet süresini dolduranlar yılda 20 gün, 5 yılın üzerindekiler 22 gün, 10 yıl için 25 gün, 15 yıl için 26 gün ve 20 yılını dolduranlar için 28 gün yıllık ücretli izin vardır. Lojman ve araç gereç yardımı sağlanır, 25 yıl hizmet süresini dolduranlar emekli olabilirler. Bütün iş kazalarında ücretsiz tedavi uygulanır. Bugün Birleşik Krallığa bağlı olarak kurulan, İngiltere, İskoçya ve İrlanda’da faaliyet gösteren toplam 6 ( altı ) Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının sendikası bulunmaktadır.

31) İspanya’da milli Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, için sendikal haklar tanınmıştır. İkinci bir iş yapmak yasaktır. Her devlet memurunun maaşı yaptığı işin niteliğine, eğitim durumuna göre ayrışmaktadır. Başbakan, Anayasa Mahkemesi Başkanı veya bir garsonun alacağı ek maaşlar tespit edilmiştir. Buna tamamlayıcı maaş denilmektedir. Bunun yanında, bir personelin yaptığı görevin riski, niteliği, uzmanlık gerektirmesi, sürekli yenilenme gerektirmesi veya belli bir makamı gerektirmesi gibi nedenlerle yapılan özel ödemeler bulunmaktadır. Bunların dışında, tüm kamu çalışanları yılda iki defa (Temel Maaş + Pozisyon’dan alınan miktarın % 40’ı) ikramiye almaktadırlar. Ayrıca, mahrumiyet bölgelerinde (örneğin, Fas’ta, Kanarya Adaları’nda, Bask’ta ve Barcelona’da) çalışanlar da ek bir ücret almaktadır. İspanya’da kamu çalışanlarına emeklilik tazminatı verilmemekte, sadece bir kere olmak üzere 3000 – 3500 Avro civarında bir miktar ödenmektedir. Kamu çalışanları, emekli olduklarında, sadece Temel Maaş başlığı altında yer alan ücretleri almaktadırlar. Yani ciddi bir hak kaybına uğramaktadırlar.

32) Türkiye’de Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in Çalışma Koşulları; Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in çalışma sistem ve süreleri daha çok idarenin tasarrufuna havale edildiğinden bu konuda yazılı ve bağlayıcı bir kural konulması uzun sürmüştür. Bu boşluğu doldurmak üzere 19.10.1995 tarih ve 231771 sayılı Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personelinin Çalışma Saatlerine İlişkin Esaslar konulu Bakanlık Genelgesi yayınlanmış, bu genelgenin 4. Maddesi ile de; “... nöbet usulü ile çalışması zorunlu olan personelin çalışma saatleri, hizmetlerin gerekleri göz önünde bulundurularak olağanüstü durumlarda 12/12, diğer durumlarda 12/24 veya 12/36 esaslarından herhangi birine veya her birine göre Taşra Teşkilatında Mülki Amirin, Merkez Teşkilatında Genel Müdürün onayı ile düzenlenir” hükmü getirilmiştir.

33) Nöbet usulü hizmet veren birimlerde genel olarak 12/24 sistemi benimsenmiş ancak olağanüstü durumlarda 12/12 sistemi uygulanmaktadır. 12/24 sisteminde çalışan memur, 12 saat çalışıp görev bitimi 24 saat istirahat etmektedir. 24 saatin sonunda tekrar 12 saat çalışmakta ve bu durum herhangi bir izin olmadan devam etmektedir. Bu sistem bir gündüz ve arkasından bir gece ve tekrar gündüz çalışması olarak devam etmektedir. İdarece olağan üstü kabul edilen durumlarda istirahat zamanında memur çağırılarak görevlendirilebilmekte ve bu da personel tarafından çok isteyerek olmasa da kabullenilmiş durumdadır. Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının hizmetlerinin bürolarda yürütüldüğü birimlerde, DMK hükümleri aynen geçerlidir. İdarenin belirlediği saatler arasında mesai ve istirahat süreleri uygulanır. Ancak mesai çıkış saati ancak amirin onayına bağlıdır. Birçok İl Emniyet Müdürlüklerinde, İl Emniyet Müdürü görev yerinden ayrılmadan birim amirleri de ayrılamamaktadırlar. Bunun dışında, mesaiden sonra ve hafta sonları ek maç, devriye, uygulama ve diğer görevlerde bu çalışma saatlerini ciddi biçimde artırabilmektedir.

34) Türkiye’de Polis/Emniyet Teşkilatında Emniyet Hizmetleri Sınıfı dışındaki hizmet sınıflarına tabi olanların Çalışma Koşulları ise 657 sayılı kanuna göredir. Haftalık 40 saat çalışırlar. 40 saat üstündeki her 8 saatlik fazla çalışma için 24 saat izin hakları vardır.

35) İzmir ve Elazığ Emniyet Müdürlüklerinde çalışan kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, genellikle düzenli mesai uygulayan birimlerde çalıştıkları, yani kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, için bu anlamda pozitif bir ayrımcılık yapıldığı, ilgili birimlerin personel istihdam ve ek görev çizelgelerinin incelenmesinden anlaşılmaktadır. Örneğin Elazığ Emniyet Müdürlüğünde bulunan 109 Bayan Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in hiçbirisi vardiya usulü çalışmamaktadır.

36) Bunun yanında kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, erkek meslektaşları gibi ek görevler verildiği görülmektedir.

37) Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in izin ve mesai kavramları bütünleştirilmiştir. Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının istirahatli dahi olsa, hatta yeni görevden ayrılmış dahi olsa, amir tarafından verilen emir gereği tekrar göreve dönmek zorunda kalmaktadır. Dolayısıyla Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının görevde iken, hangi saatte istirahate ayrılacağını net olarak bilememektedir. İkinci emir olasılığı, özel yaşama ilişkin program yapılmasına olanak tanımamaktadır. Programlı bir yaşamdan yoksun kalan Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, sürekli olarak görünmeyen bir “iş Stresi”nin baskısı altındadır. Bu ise, kaçınılmaz olarak görevi yanında eşi ve çocukları ile olan ilişkisini ve aile içindeki güvenilirliğini olumsuz yönde etkilemektedir.

38) Bir Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, çalışma saatlerinin düzensiz olduğu ve bu durumun İnsan Hakları ihlaline yol açtığını ileri sürerek 08.02.2001 tarihinde, bir dilekçe ile İzmir İl İnsan Hakları Komisyonu’na başvurmuştur. Kurul tarafından 29.03.2001 tarihinde alınan kararla konu ile ilgili olarak bir rapor hazırlanmasının istenmesi üzerine, Prof. Dr. Bahri ÖZTÜRK ve Yrd. Doç. Dr. Oğuz SANCAKTAR tarafından hazırlanan “Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, Çalışma Koşullarının Anayasada ve Uluslararası Belgelerde Garanti Edilen Hakların İhlaline Yol Açıp Açmadığı” konulu hukuki mütalaada özetle;

39) Hukuki mütalaada özetle; Kanun koyucunun çalışma saatlerinin düzenlenmesinde kurum ya da hizmet özelliği dikkate alınarak farklı uygulamaların olabileceğini, ancak bunun, ya kanun ya da yönetmelik şeklindeki hukuki işlemlerle mümkün olabileceğini, ancak Emniyet Teşkilatı Kanunu (ETK), Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu (PVSK) ve Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının Vazife ve Salahiyetleri (PVS) Tüzüğü ve Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının i ilgilendiren diğer mevzuatta konuya ilişkin bir düzenleme getirilemediği, daha ziyade genelge ile bazı esasların tespit edildiği, hukuki bakımdan genelgelerle müstakil olarak çalışma saatleri konusunda asli düzenleme getirilemeyeceği, dolayısıyla bu çerçevede normlar hiyerarşisi açısında hukuki bir sakatlığın dikkat çektiği,

40) Hukuki mütalaada özetle; DMK 101. maddesi “Günün 24 saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan Devlet Memurlarının çalışma şekil ve saatleri Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının muvafakati alındıktan sonra kurumlarınca düzenlenir” hükmünü taşıdığından, söz konusu belirleme yapılırken hem Başbakanlık hem de Devlet Personel Başkanlığının görüşünün alınmasının zorunlu ve bu usule uymamanın şekil ve usul unsuru yönünden hukuka aykırı olduğu, ilgili idarenin söz konusu belirlemeyi yaparken ve takdir yetkisini kullanırken kamu yararı ve hizmet gereklerini dikkate almak zorunda olduğu ve keyfi hareket edemeyeceği

41) Hukuki mütalaada özetle; Çalışma saatlerinin düzenli olmasının İnsan Hakları açısından çok önemli olduğu ve tahammülü aşan bir şekilde çalıştırılmanın ciddi bir hak ihlalini ortaya çıkardığı, Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in çalışma koşullarına ilişkin mevcut düzenleme ve uygulamalarının Anayasanın, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (İHEB) ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (İHAS) temel hükümlerine açıkça aykırı olduğu belirtilmiştir.

42) Hukuki mütalaada özetle; Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasasının 49 ncu maddesinde “Devlet çalışanların hayatını geliştirmek için çalışanları korumak zorundadır”, İHEB 22’nci maddesinde “Her şahsın adil ve elverişli çalışma şartlarına hakkı vardır” ve 24’ncü maddesinde, “Her şahsın dinlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette tahdidine hakkı vardır”, İHAS 4. maddesinde “Hiç kimse mecburi çalışmaya tabi tutulamaz” ve yine Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasasının 59. Maddesinde “Dinlenmek çalışanların hakkıdır.” Hükümleri bulunmaktadır.

43) Hukuki mütalaada özetle; bütün bu düzenlemelere rağmen, mevcut çalışma koşullarının düzenli olarak dinlenme olanağını vermeyecek şekilde anayasaya aykırılık teşkil ettiği, burada sadece yorgun Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının i değil, böyle bir Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in işi gereği muhatap olacağı vatandaşlara verebileceği zararın da gözden uzak tutulmaması gerektiği belirtilmiştir.

44) Avrupa Birliğine girildiğinde Türk Emniyet Teşkilatı’nın karşılaşacağı en önemli problemlerden biri de, çalışma saatleri konusunda olacaktır. Haftalık çalışma saatleri dışında bir memurun çalıştırılması halinde, çalıştığı fazla saatler ya ek mesai ücreti ya da çalıştığı saatler kadar verilecek olan izinle karşılanmak zorundadır. 1975 yılında çıkan bir Konsey kararıyla çalışma saatleri ortak topluluk hukuku ile garanti altına alınmıştır.

45) Gelişmiş ülkelerin Polis teşkilatları ile Türk Polis Teşkilatının çalışma sürelerini karşılaştırdığımızda, ülkemiz Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının inin çok daha ağır şartlarda ve karşılıksız olarak çalıştığı görülmektedir.

46) Hiyerarşik örgüt yapısı içerisinde, emir ve talimatlarla gerçekleştirilen bu fazla çalışmalar, spor müsabakaları, konser gibi etkinliklerde Özel Güvenlik Kurumlarının görev almaya başlamasıyla iyileşme eğilimine girmiş olmakla birlikte, idarenin değişik endişelerle ek görevler koyabilme yetkisine sahip olması ve bu yetki kullanımının kişilere bağlı olarak değişmesi, fazla çalışma sıkıntısının bir süre daha devam edeceğini göstermektedir.

47) Ülkemizin ve küresel piyasaların içinde bulunduğu ekonomik durum da göz önüne alındığında, Türk Polis Teşkilatının en çok dile getirilen öncelikli sorununun ücretlendirme ile ilgili olduğunu görüyoruz.

48) Yukarıda da sözünü ettiğimiz, ÖZTÜRK ve SANCAKTAR’ın hukuki mütalaasında; “Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in maaş sorunun en az çalışma düzeni kadar önemli olduğu, Türk Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının ine verilen maaşın batılı meslektaşları ile mukayesesinin dahi mümkün olmadığı, maaşlarının düşük olmasının sadece Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının değil suçlulukla mücadeleyi de olumsuz yönde etkilediği, örneğin trilyonla ifade edilen değerlere ulaşan uyuşturucu ticareti ile mücadele eden Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının e yoksulluk sınırında maaş verilmesinin yaratabileceği sorunları tahmin etmenin zor olmadığı” belirtilmiştir.

49) Türk Polis Teşkilatı çalışanlarının sendika kurma, üye olma, gösteri ve yürüyüş düzenleme hakkı bulunmamaktadır. DMK’nun 22. maddesine göre “Devlet memurları, Anayasa’da ve özel kanununda belirtilen hükümler uyarınca sendikalar ve üst kuruluşlar kurabilir ve bunlara üye olabilirler” hükmü bulunmasına rağmen, ETK’nun Ek11.maddesi, “Emniyet Teşkilatı mensupları ile çarşı ve mahalle bekçileri dernek kurucusu ve üyesi olamazlar. Ancak spor derneklerine üye olabilir, Emniyet Teşkilatı bünyesinde spor amacıyla kurulmuş derneklerin yönetim ve denetim kurullarında görev alabilirler. Emniyet Teşkilatı mensupları ile çarşı ve mahalle bekçilerinin 17/02/1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi kapsamındaki vakıfların kurucusu olabilmeleri ile bu vakıfların yönetim organlarında görev alabilmeleri Emniyet Genel Müdürünün teklifiyle İçişleri Bakanının iznine bağlıdır.” Demek suretiyle Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in bu hakkının bulunmadığını ortaya koymaktadır.

50) 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununun, “Sendika Üyesi Olamayacaklar” başlıklı 15. maddesinin “j” bendinde, “Emniyet hizmetleri sınıfı ve (2014 yılı Anayasa Mahkemesi Kararı ile iptal = Emniyet teşkilâtında çalışan diğer hizmet sınıflarına dahil personel ) ile kamu kurum ve kuruluşlarının özel güvenlik personeli” nin sendika üyesi olamayacakları açıkça belirtilmiştir.

51) Türk Polis Teşkilatı çalışanlarının izin hakları da yine DMK’da düzenlenmiştir. Bu izinleri yıllık izinler, mazeret izinleri ve ücretsiz izinler olarak 3 grupta inceleyebiliriz.

52) Yıllık izinler; Devlet Memurları Kanununun 102 inci ve 103 üncü maddeleri ile düzenlenmiş olup bu izinler amirin uygun bulacağı zamanlarda toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullanılabilir. 10 yıla kadar hizmeti olan memurlar senede 20 gün, 10 yıldan fazla hizmeti olan memurlar ise senede 30 gün izin kullanırlar.

53) Mazeret izinleri, Devlet Memurları Kanununun 104 üncü maddesi ile düzenlenmiş olup bu izinler ikiye ayrılır.

54) Verilmesi kanunen zorunlu olan mazeret izinleri. Kadın memura doğum yapmasından önce 8 hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren 8 hafta müddetle izin verilir. Bu süreden sonra da 6 ay süre ile günde bir buçuk saat süt izni verilir.

55) Erkek memura, karısının doğum yapması sebebiyle isteği üzerine beş gün izin verilir.

56) Memura isteği üzerine, kendisinin veya çocuğunun evlenmesi, annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun veya kardeşinin ölümü halinde yedi gün izin verilir.

57) Takdire dayalı (Amirin uygun bulması halinde) mazeret izinleri: Merkezlerde atamaya yetkili amirler, illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar ve yurt dışında, diplomatik misyon şefleri tarafından dairesi amirinin muvafakatiyle, bir yıl içinde toptan veya parça parça olarak mazereti sebebiyle memurlara 10 gün izin verilebilir. Zaruret halinde on gün daha aynı usulle mazeret izni verilebilir. Bu takdirde ikinci defa aldığı bu izin yıllık izninden düşülür.

58) Ücretsiz izinler ise, Devlet Memurları Kanununun 108 inci, 78 inci ve 79 uncu maddeleri ile düzenlenmiştir.

59) Devlet memurunun bakmaya mecbur olduğu veya memur refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya önemli bir hastalığa tutulmuş olması hallerinde, bu hallerin raporla belgelendirmesi şartıyla Devlet memurlarına, istekleri üzerine en çok altı aya kadar aylıksız izin verilebilir. Aynı şartlarla bu süre bir katına kadar uzatılabilir.

60) Devlet memurlarına 10 hizmet yılını tamamlamış olmaları ve istekleri halinde memuriyet süreleri boyunca ve bir defada kullanılmak üzere altı aya kadar aylıksız izin verilebilir. Ancak Sıkıyönetim veya Olağanüstü hal ilan edilen bölgelere veya kalkınmada öncelikli yörelere 72 inci madde gereğince belli bir süre görev yapmak üzere mecburi olarak sürekli görevle atananlar hakkında bu bölgelerdeki görev süreleri içinde bu fıkra hükmü uygulanmaz.

61) Doğum yapan memurlara istekleri halinde en çok on iki aya kadar aylıksız izin verilebilir. Ayrıca DMK’nun 187. maddesinden 212. maddesine kadar, memurların sosyal hakları sayılarak hükme bağlanmıştır. Bunlar özetle emeklilik, hastalık ve analık sigortası, sosyal tesis ihtiyaçları, konut kredisi, lojman, öğrenim bursları, yurtlar, aile yardımı, doğum yardımı, tedavi yardımı, ölüm yardımı, giyecek yardımı, yiyecek yardımı gibi konuları kapsamaktadır.

62) Kamu Konutları Yönetmeliğine göre memurlara kiraları karşılığında ikamet etmek üzere konut tahsis edilebilmektedir. Tahsis işlemi, Özel Tahsisli, Görev Tahsisli, Sıra Tahsisli ve Hizmet Tahsisli olmak üzere dört şekilde gerçekleştirilmektedir. Memuriyette bulunulan makama bağlı olarak görev süresince tahsis edilen lojmanların yanında belirlenen kriterlere göre memurlar arasında sırayla tahsis edilen lojmanlar da bulunmaktadır. Şube müdürü ve daha üstü makamlarda bulunanlara Özel ve görev tahsisli, daha alt makamlarda bulunanlara sıra tahsisli, oturma alanlarından uzak, sınır bölgeleri gibi mahrumiyet bölgelerinde bulunanlar, makam şoförleri, binaların kapıcılık ve kalorifercilik işlerini yapan personele de hizmet tahsisli olarak lojman verilmektedir.153 Ancak Polis teşkilatı bünyesinde her personelin oturmasına yetecek kadar lojman bulunmamaktadır. Bu nedenle birçok personel lojmanların dışında kiraladıkları evlerde ikamet etmektedirler.

63) Türkiye’de kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının sorunları, kadın olmalarının yanında ve daha ötesinde Polislik mesleğinin zorluklarından kaynaklanmaktadır. Polislik, bir iş ve meslek olmanın ötesinde, çalışanları için bir kimlik ve yaşam tarzı haline gelmektedir. Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının üniformasını üzerine giyen kişi, ister kadın olsun, isterse erkek, büyük bir sorumluluk yüklenmiş olur. Toplumun Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının e bakışı da çok geniş bir penceredendir. Hiç hayatında trafik Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının i olmamış bir Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, her girdiği sosyal ortamda trafik Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarını ile ilgili birkaç hatıra veya serzeniş duymakta, Polislikle ilgili soru ve sorunlarla karşılaşmaktadır. Dolayısıyla bir Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, bütün Polis teşkilatının yükünü tek başına taşımaktadır.

64) 30.06.1932 tarihinde Polis Teşkilatı’nın özlük haklarını düzenleyen ilk kanun 2049 sayılı “Polis Teşkilatı Kanunu” adıyla çıkarılmıştır. Bu kanunun en önemli özellikleri arasında, Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının liğin özel bir meslek olduğu, eğitim ve öğretimin okullarda yapılması gerektiği ve bunun içinde Polis okulları açılmasının zorunlu olduğu fikrinin ilk defa ortaya koyulması sayılabilir. Ayrıca bu kanun, Türk kadınının ilk defa Polis hizmetlerine girmesine imkân tanımıştır.

65) 1933 yılına gelindiğinde Hukuk mezunu bir merkez memuru, lise ve ortaokul mezunu üç komiser ve dokuz sivil Polis memuru olmak üzere toplam 13 kadın, Polis mesleğine girmiş durumdaydı.

66) Ülkemizde hiyerarşik bir yapıya sahip olan Polis teşkilatında kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının büyük bölümünün Polis memuru rütbesiyle, Polis mesleğinin en alt kademesinde görev yaptıkları görülmektedir.

67) Emniyet Teşkilatı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği, ilk atama ve bölgeler arası tayin konularını düzenlemiştir. Bu yönetmeliğin 13. maddesine göre, Polis Akademisinden mezun olan komiser yardımcıları ve Polis memuru yetiştiren okullardan mezun olan Polis memurları ilk atamalarında birimlerin ihtiyacına göre öncelikle birinci ve ikinci hizmet bölgelerine atanır. Polis memuru yetiştiren okullardan mezun olan Polis atamaları, asayiş gerekleri ve hizmet branşındaki ihtiyaç, personelin teknik bilgisi ve mesleki uzmanlığından yararlanma mecburiyeti olmadıkça, öncelikle çevik kuvvet birimlerine veya koruma hizmetlerine yapılır.

68) Polis Akademisinden mezun olan komiser yardımcıları ile Polis memuru yetiştiren okullardan mezun olan Polis memurları, 7 nci madde hükmü ile teknik ve mesleki uzmanlıktan yararlanma mecburiyeti saklı kalmak kaydıyla,

69) Kadro, hizmet ve ihtiyaca göre tespit olunacak bölgelere ve görevlere kur'a usulü ile atanırlar. Kur'a çekmede, Yönetmelikte atanamayacağı belirtilen yerlerden birini çeken personele yeniden kur'a çektirilir. Devlet memurları ile evli bayan Polis memuru için kur'a çekilen yerler Genel Müdürlükçe değiştirilebilir. Ayrıca, kur'a çekimini müteakip 24 saat içinde aralarında anlaşarak yer değiştirmek isteyenlerin beyanları alınmak suretiyle yer değişikliği yapılabilir.

70) Türkiye Emniyet Teşkilatında çalışan kadınlar için görev yerleri ve alacakları ücretlerle ilgili özel anlamda bir düzenleme getirilmemiştir. Görevlendirme, bütün teşkilat mensupları için, idarenin takdiri ile gerçekleşen bir konudur. Bunun yanında faydalanılması gereken kişisel bilgi ve beceriler yine idarenin takdiri doğrultusunda değerlendirilir ve uygun bir birimde istihdam sağlanır.

71) Emniyet Teşkilatı içerisinde yine toplumsal cinsiyet kapsamında kadınların çalışabileceği ve yalnız erkeklerin çalışabileceği düşünülen şube ve birimler ayrışmıştır. Örneğin Özel Harekât, Hassas Bölgeleri Koruma ve Devlet Büyüklerini Koruma gibi şube müdürlükleri genelde erkeklerin çalıştıkları birimlerdir.

72) Kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, daha çok şubelerin büro hizmetlerinin yürütülmesinde, toplumsal olay ve büyük çaplı organizasyonlarda hemcinslerinin üzerini arama, Pasaport, Evrak Arşiv, Basın ve Halkla İlişkiler gibi birimlerde istihdam edilirler.

73) Kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, mevzuatta bir düzenleme bulunmamakla birlikte gece görevlerinde çalıştırılmazlar. Burada da, pozitif, koruyucu bir ayrımcılıktan söz edilebilir.

74) Ücret konusunda da, kadınlar için farklı bir uygulama söz konusu değildir. Erkek meslektaşları ne kadar ücret alıyorsa kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, de o kadar ücret almaktadırlar. Bu konuda da, kadınlar genelde büro işleri yaptıkları ve dışarıda çalışmanın zorluklarını yaşamadıkları halde aynı ücreti almaları zaman zaman erkek meslektaşları tarafından eleştirilen bir konu olabilmektedir.

75) Polis Teşkilatının kendisine özgü bir personel kanunu bulunmamaktadır. Özlük haklarıyla ilgili konular 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu (D.M.K.) ile düzenlenmektedir.

76) Bu durumdan kaynaklanan bir takım sıkıntılar mevcuttur. Derece ve kademe hesaplamalarında diğer memurlar için eğitim durumu dikkate alınırken, Emniyet Hizmetleri Sınıfı personel için bu konu unvana bağlanmıştır. Son zamanlarda çok yükselen eğitim durumu, daha önceden belki avantaj sağlayan bu hükmün artık dezavantaj haline gelmesine neden olmuştur. Yine kanunda diğer sınıflara mensup memurlara 8. aylık derecesinden itibaren ödenmeye başlanan ek gösterge farkları, Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, için 4. dereceden itibaren ödenmektedir.

77) Makam ve görev tazminatları da yine dar kapsamlı tutulmuş ve diğer memur sınıflarına göre düşük seviyeden ödenmektedir. D.M.K’nunda sayılan memur rütbeleri Emniyet Teşkilatı içerisindeki hiyerarşik yapı içerisinde bulunan rütbelerle birbirini tutmadığından, yine ücretlendirme ve diğer özlük hakları konusunda mağduriyete yol açmaktadır.

78) Çalışmamızın birinci bölümünde Türkiye’de Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in çalışma şartları anlatılırken, kullanılan izinlere ayrıntılı olarak değinilmişti. Bu kapsamda, DMK’nun 104. maddesinde; “kadın memura doğum yapmasından önce 3 hafta ve doğum yaptığı tarihten itibaren 6 hafta müddetle izin verilir. Bu süreden sonra da 6 ay süre ile günde bir buçuk saat süt izni verilir” ve “erkek memura, karısının doğum yapması sebebiyle isteği üzerine üç gün izin verilir” hükümleri bulunmaktadır.

79) Emniyet Teşkilatı çalışanları, 2008 yılı Ekim ayı başından önce 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tabi olarak çalışmışlardır. Ancak, Sosyal güvenlik alanında yapılan değişiklikler kapsamında çıkarılan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesine göre, diğer devlet memurları gibi Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin sosyal güvenlik hizmetleri de, 15 Ocak 2010 tarihinden itibaren Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yürütülmeye başlanacaktır.

80) Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının maaşlarının ağırlıklı kısmını görevle ilgili ek tazminatlar oluşturduğundan, emeklilik keseneğine esas olan taban maaş çok düşük görünmekte ve dolayısıyla Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, emekli olduklarında çok ciddi bir maaş düşmesi problemiyle karşı karşıya kalmaktadırlar. Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in özlük hakları ile ilgili DMK’nun dışında yeni bir Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının Personel Kanununa ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kanun teşkilatın özlük hakları ve acil ihtiyaç duyulan diğer sorunlarını ele almalı ve geniş tabanlı bir katılımla en uygun çözümleri ortaya koymalıdır.

81) Bugün Polis teşkilatının çalışma koşullarının ağır oluşu çalışan personelin eşine, çocuklarına ve evine yeterince zaman ayıramamasına neden olmakla birlikte bunun yanında birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütüne göre günlük çalışma süresinin sekiz saat olarak belirlenmesine rağmen, Emniyet Teşkilatında 12/12(12 saat çalışmanın ardından 12 saat istirahat ve tekrar 12 saat çalışma), 12/24 (12 saat çalışmanın ardından 24 saat istirahat), ve nadiren 12/36 (12 saat çalışmanın ardından 36 saat istirahat) gibi çalışma sistemleri uygulanmaktadır.

82) Çalışma şartlarının zorluğu aileye yansıyarak aile içi geçimsizlikler, boşanmalar, iletişim kopuklukları meydana getirmektedir. Aile huzuru ve mutluluğu, görevde başarıyı artıran, toplumda saygınlık kazandıran unsurlardır. Ailesine değer vermeyen, mesleğinde ve cemiyette yalnızlığa, başarısızlığa mahkûm kalır.

83) Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in izin ve mesai kavramları bütünleştirilmiştir. Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının istirahatli dahi olsa, hatta yeni görevden ayrılmış dahi olsa, amir tarafından verilen emir gereği tekrar göreve dönmek zorunda kalabilmektedir. Dolayısıyla Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının görevde iken, hangi saatte istirahate ayrılacağını net olarak bilememektedir.

84) İkinci emir olasılığı, özel yaşama ilişkin program yapılmasına olanak tanımamaktadır. Programlı bir yaşamdan yoksun kalan Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, sürekli olarak görünmeyen bir "iş stres”inin baskısı altındadır. Bu ise, kaçınılmaz olarak görevi yanında esi ve çocukları ile olan ilişkisini ve aile içindeki güvenilirliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Hiyerarşik bir yapıya sahip olan Polislik mesleğinde mesainin başlama ve bitme saatleri her zaman değişebilir. Ek görev çıkması, görevlerin uzaması, evden geri çağırılma, milli ve dini bayramlarda, hafta sonlarında herkes izin yaparken görevden dolayı aile ile birlikte olamamak gibi durumlar aile birliğine zarar verebilmekte ve bir takım sorunlara yol açabilmektedir.

85) Çalışan diğer kadınlarda olduğu gibi, kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, de, toplumun kadına yüklediği rolün gereği olarak, evlerinde ikinci mesailerini gerçekleştirmektedirler. Ancak, diğer çalışanlara göre, yaptıkları işin stres düzeyi daha yüksek olduğundan, aile içi ilişkilerdeki sıkıntılarda ilave olunca, çatışma kaçınılmaz hale gelebilmektedir.

86) Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi'nin kabul ettiği uluslararası bildirgelerle, Polis teşkilatlarının maddi ve manevi yönden desteklenmesine özel bir önem verilmiştir. Avrupa ülkelerinde, "Güvenlik Mühendisliği" olarak da nitelendirilen Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, diğer memurlar gibi, normal çalışma süresi kadar çalışan, buna rağmen en yüksek maaşı alan ve sosyal yaşamı en iyi durumda bulunan kamu görevlileri arasındadır.

87) Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinin Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının hakkındaki bildiriye ilişkin 690 (1979) sayılı Kararı’nın 5. maddesinde; "Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, içinde görev yaptıkları toplumun maddi ve manevi aktif desteğinden yararlanmalıdır." (B) Statüsünün 4. maddesinde; "Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in, içinde görev yaptığı çevre, mesleki, psikolojik ve maddi koşulları, birliği, tarafsızlığı ve onuru koruyacak nitelikte olmalıdır.", 5. Maddesinde ise, " Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, adil bir ücret hakkına sahiptirler, bu ücretin tespitinde, tehlike ve sorumlulukların önemi, çalışma saatlerinin düzensizliği gibi özel faktörler dikkate alınmalıdır." hükmü bulunmaktadır.

88) Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesinin bir raporunda; Türk Emniyet birimlerindeki görevlilerin oldukça gergin bir durum sergiledikleri, bu durumun ise, genelde psikolojik reaksiyonları ve orantısız davranışları doğurduğunun müşahede edildiği, birçok görevlinin uzun çalışma saatleri, maddi ve insani imkânların yetersizliği ve kötü çalışma koşulları nedeniyle stresli ortama maruz kaldıklarının tespit edildiği ve bu şekildeki bir atmosferin hata yapmaya ve uygunsuz kestirme yollara başvurmaya neden olduğu belirtilerek bu şartların düzeltilmesi için alınacak önlemlerden haberdar olmayı istemektedir.

89) 3201 Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununa göre; Polis/Emniyet Teşkilatı mensupları, nüfusu 500.000’i aşmamış ise kendi yörelerinde görev yapamamaktadırlar. Gerekçe olarak, eş-dost nedeniyle görevin ifasında hatır-gönül etkisinin ön plana çıkacağı, adaletli görev yapılamayacağı gösterilmektedir. Hâlbuki Polis/Emniyet Teşkilatı mensupları, kendi yöresinde görev yapma imkânına sahip olsa, çocuk bakımı, ev işleri, sosyal ortamlarda aile bireyleriyle birlikte bulunma gibi daha birçok maddi ve manevi konularda yakınlarından destek alabilecek ve bu sayede sorunlarıyla daha rahat baş edebilecektir.

90) New York’da suçla mücadelede ve Polis teşkilatının yeniden yapılandırılmasında oldukça başarılı olan New York eski Belediye Başkanı Rudolph Guiliani, Meksika’da verdiği bir konferansta, “Suçu önlemek istiyorsak ilk iş olarak Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in maaşını arttırmak gerekir” demiştir. Böylece suçu önlemek, ayrıca suçluların yakalanmasını ve hakkı ile cezalandırılmasını sağlamak için, emniyet güçlerinin ve yargı mensuplarının geçim kaygısında olmaması gerektiği tespitinde bulunmaktadır.

91) Ekonomik yetersizlik yüzünden Polis/Emniyet Teşkilatı mensupları; konut, beslenme, giyim gibi basit gereksinmelerini karşılamakta bile sıkıntıya düşmekte ve zorluklar çekmektedir. Bu nedenle birçok Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, mesleği dışında bir iş yapması yasalara aykırı olduğu halde, özellikle büyük şehirlerde pazarlamacılık, komisyonculuk gibi ek işler yapmakta ve ek iş yapmanın bedensel, ruhsal yorgunluğu altında ezilmektedir. Bunun yanında ekonomik sorunlar, başka sorunların ortaya çıkmasında hazırlayıcı ve tetikleyici rol oynamaktadır.

92) İş gereği insanlarla yoğun ilişki kurma konusu, birçok birimde çalışan Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının sürekli yaşadıkları bir olgudur. Asayiş, trafik denetlemeleri, trafik tescil, pasaport işlemleri, Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının merkezlerinin işlevleri sürekli olarak vatandaşla yüz yüze görüşmeyi, ilişki kurmayı gerektiren işlerdir. Buralarda da yoğun olarak bulunan kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, sıradan vatandaşların yanında her türden şüpheli şahıslarla veya üst mevkilerde tanıdıkları olduğunu ima eden kişilerle sürekli karşı karşıya gelmekte ve bazı durumlarda mevzuattan kaynaklanan genel uygulamalar nedeniyle vatandaşlarla karşı karşıya kalmaktadırlar.

93) Vatandaş, tepkisini uygulayıcı olarak Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarını yönelttiğinden, kalabalıktan dolayı aşırı bekleme, evrak eksikliği, yanlış veya eksik bilgi gibi nedenlerle her gün vatandaşla diyalog sıkıntısı yaşanması, bu tür görevlerde çalışanlarda strese bağlı olarak tükenme duygusu tetiklenmektedir.

94) Emniyet görevlilerinin tükenmişlikleri genel olarak incelendiğinde; duygusal ve kişisel başarı şeklindeki tükenmişlik alt ölçeklerinin her ikisinde de orta düzeyde tükenmişlik yaşadıkları görülmüştür. Bu durum, emniyet görevlilerinin mesleklerine üst düzeyde beklentilerle başlıyor olmalarından kaynaklanmaktadır.

95) Emniyet görevlilerinin duyarsızlaşma şeklindeki tükenmişliklerine ve karşılaştıkları olumsuzlara rağmen hizmet verdikleri kişilere karşı henüz olumsuz tutumlar içinde olmadıkları görülmektedir. Unvanlarına göre tükenmişlik durumlarına bakıldığında ise amirler ile memurlar arasında büyük bir rakamsal fark ortaya çıkmaktadır. Bu fark amirlerin lehine olmakla birlikte, Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının yönetilen olmaları, çalışma şartlarının daha zor ve eğitim düzeylerinin düşük olması gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır.

96) Tükenmişliğin nedenleri arasında, iletişim eksikliği, insan doğası gereği başarılarının takdir edilmemesi sayılabilir. Memurun, iş yerinde kendisini başarılı hissedebilmesi için, yaptıklarından dolayı geri bildirim alması gereklidir. Bu geri bildirimler; hep olumlu ya da pohpohlama türünden olmak zorunda değildir. Kırıcı olmayan eleştirilerinde etkisi çok büyüktür.

97) Kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, erkek meslektaşlarına göre daha duygusal oldukları göz önüne alındığında, çevresel şartların da etkisiyle, tükenmişliği daha yoğun yaşayacakları ifade edilebilir. Polislik mesleğinin yapısından kaynaklanan nedenlerle ast üst ilişkileri karşılıklı anlayışa dayalı olmadığında, ast konumunda bulunan memurun bundan zarar görmesi çok rastlanan bir durumdur. Amirin inisiyatifi ile gerçekleşen birçok konuda taleplerin reddedilmesi ya da reddedileceği düşüncesiyle hiç talep edilmemesi gibi durumlar yaşanabilmektedir. Bu da ast’ın üste küsmesi, ilişki kurmaması, sıkıntılarını içine atması gibi sonuçlar doğurmaktadır.

98) Hiyerarşik bir yapıda ve zor şartlarda, adli ve idari sorumluluk altında çalışan kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, ayrıca buraya kadar sayılan diğer sorunların da etkisiyle yabancılaşma olgusunu yaşamaktadırlar.

99) Ast üst ilişkileri çerçevesinde, kendisini ifade edemeyen ya da istediğini elde edemeyen kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, kendilerini iş ortamından soyutlamakta, talepleri kabul edilmeyeceği düşüncesiyle içe kapanma eğilimine girebilmektedirler. Doğal olarak, amir veya üste karşı kendini ifade etme, hakkını savunma konusu, eşitler arasında bunu yapmaktan daha zordur. Çalışma şartları konusunda geniş yetkilere sahip bir amirle, kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının arasındaki bir problemin yansıması yabancılaşma, stres ve diğer sosyo-psişik sorunlara yol açabilmektedir.

100) Polislik mesleğinin, çalışma şartlarından dolayı, günlük hayatla iç içe geçtiğine ve adeta bir yaşam tarzı haline geldiğine daha önce değinmiştik. Uzun çalışma saatleri, her an tekrar göreve çağırılmak üzere hazır bulunma, sosyal tesisler, lojman gibi ortamlarda hiyerarşik düzene uygun yaşamın devam etmesi, 12/12 (12 saat çalışmanın ardından 12 saat istirahat ve tekrar 12 saat çalışma sistemi), 12/24 (12 saat çalışmanın ardından 24 saat dinlenme ve tekrar 12 saat çalışma sistemi) gibi çalışma sistemlerinde hayatın tamamen işe göre düzenlenmesi de stres düzeyini artıran nedenler arasındadır.

101) Kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının eşlerinin de Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının olması durumunda ki bu durumda çok sayıda kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensupları vardır, bu stres nedenleri iki katına çıkmakta, vardiyalı çalışan eşlerin birlikte olabilecekleri zaman çok sınırlı olmaktadır. Bu durumda ev işleri, çocuk bakımı, diğer maddi ve sosyal ihtiyaçların karşılanmasında sıkıntılar çıkmakta, çözülemeyen sorunlar da, strese yol açmaktadır.

102) Amerikan Stres Enstitüsünün yaptığı araştırmadan elde edilen sonuçlara göre çeşitli özellikleri sebebiyle insanların hayat sürelerini kısaltma ihtimali olan ve günlük hayat problemleri ile etkili şekilde başa çıkmayı zorlaştıran meslekler; Polis/Emniyet Teşkilatı mensupları, öğretmenlik ve hava trafik kontrol memurluğudur.

103) “Emniyet teşkilatı çalışanlarının diğer kurum çalışanlarına benzer stres kaynaklarının yanında, onlardan farklı olarak kendine özgü birtakım stres kaynakları da bulunmaktadır. Bu farklılıkların bir kısmı şu şekilde sıralanabilir.
— Kadro diye ifade edilen aktif Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının lik yapılan birimlerde çalışma şartlarının ağırlığı ve mesai saatlerinin düzensizliği,
— Yöneticilerin daha iyi güvenlik hizmeti üretme düşüncesinden hareketle personeli gereğinden fazla çalıştırmaları ve bu nedenle personelin özel hayatına ayıracağı sürenin oldukça kısalması, (Avrupa Birliği ülkelerinde çalışma saatleri standardı haftalık ortalama 40 saattir).
— Uzmanlığa yeterince saygı duyulmaması, her şeyin en iyi ve en doğrusunun üst tarafından bilineceği yanılgısı, (Ekip çalışması anlayışının yeterince uygulanamaması).
— Yönetici konumunda olanlar tarafından astlara yeterince güven duyulmaması, yetki ve sorumluluk devredilmemesi ve yapılan işe gereğinden fazla müdahale edilerek inisiyatif kullanılmasına fırsat tanınmaması,
— Çalışanlar arasında dikey ve yatay olarak iyi iletişim kurulamaması, (Mesleğin katı hiyerarşik yapısının personelin sorunlarını rahatlıkla üstlerine anlatabilmesine yada üstler tarafından bu sorunların öğrenilmesine olanak tanımaması)”

104) Türk Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının Teşkilatında çalışan kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının bu sorunlarının çözülebilmesi için öncelikle teşkilat üst düzey yönetiminin, çalışma saatleri, çalışma ortamları, fazla çalışma ücretleri, haftalık izinler, kreş, çocuk bakımevi ihtiyaçlarının karşılanması, personelin özel sorunlarına çözüm yolu bulma gibi konularda, bütün rütbeli personelinde katılımıyla bir çalışma başlatması gerekmektedir. Elbette bazı konular ancak mevzuat değişiklikleri gerektirecektir ancak yerel imkânlarla da çözülebilecek çok sayıda sorun vardır. Karşılıklı paylaşım ve empati yoluyla bazı sorunların halledilebileceği, halledilemese bile stres düzeyinin aşağıya çekilebileceği açıktır.

105) Bilimsel araştırmalarda, Türk Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının Teşkilatı çalışanlarının, gelişmiş ülkeler Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının teşkilatları çalışanlarıyla karşılaştırıldığında çalışma saatlerinin daha fazla olduğunu, ücretlerinin daha düşük olduğunu, fazla çalışma karşılığı yapılan ödemelerin daha düşük olduğunu tespit edilmiştir. Bunun yanında, eğitim düzeylerinin birbirine yakın olduğunu, sosyal yaşamda sahip olunan statü açısından daha alt bir durumda bulunduklarını, görevle ilgili çekincelerinin daha üst düzeyde olduğunu, amirleriyle aralarında daha fazla sorun yaşadıklarını tespit edilmiştir.

106) Kazım TAŞBAŞ yüksek tezinde; ‘2005-2008 yılları arasında üç yıl süreyle Almanya Essen Başkonsolosluğu Güvenlik Ataşeliği görevini yürütürken Alman ve diğer Avrupa Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının gözleme şansı yakaladım. Avrupa’da yaşayan insanların kurallara uyma konusundaki hassasiyetleri, özellikle trafik kurallarına uyma konusundaki dikkat ve özenlerini hayranlıkla izledim. Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının le karşı karşıya kalındığında hiç kimsenin Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının i aşağıladığını, tehdit ettiğini veya kötü muamelede bulunduğunu görmedim. Aksine yapılan görevin ciddiyet ve karşılıklı anlayış içerisinde yürütüldüğüne şahit oldum. Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının mesai saatlerinin çok keskin bir şekilde uygulandığını, istirahata ayrılan Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in silahıyla birlikte üniformasını da orada bırakarak ayrıldığını, görev planlamasının yıllık olarak yapıldığını ve personelin kişisel planlarını ona göre yaptıklarını öğrendim. Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının binalarının kapıları önünde nöbet tutan Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının hiç görmedim. Kurşungeçirmez camlardan yapılmış kapılar arkasında güvenlik kontrolü yapıldıktan sonra insanların binaya alındıklarını, dışarının da kameralarla izlendiğini dolayısıyla, çevre nöbetçisinin iklim koşullarından etkilenmeden, yorulmadan ve daha da önemlisi hayatını riske atmadan nöbet tuttuğunu gördüm.’ Şeklindedir.

107) Kazım Taşbaş yüksek tezinde; ‘Spor müsabakaları ve diğer her türlü organizasyon için Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının görevlendirilmesi talep edildiğinde bu hizmetin karşılığı olarak, görevlendirilen personel başına fatura çıkarıldığını gördüm. Bütün bunlar ve benzer sorunların bir şekilde çözüldüğünü, ancak bu duruma gelebilmek için toplumun her kesiminin eşit oranda gelişiminin sağlanmasının, eğitime verilen önemin artırılarak vatandaşlık bilincinin geliştirilmesi gerektiği sonucuna vardım.’

108) Türk Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının Teşkilatının kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının,i, teşkilat içerisinde genel anlamda erkeklere göre dış etkenlere ve mesleğin zorluklarına karşı korunmaktadırlar.

109) Yaşanan sorunların büyük bölümü Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının olmaktan değil, çalışan kadın olmaktan kaynaklanmaktadır. Toplumsal cinsiyet algılamasının kadınlara yüklediği rollerin yerine getirilmesini sadece kadınlardan bekleyen anlayış, özellikle çalışan kadınlar için artık sona ermek zorundadır. Nitekim kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarıyla ilgili olarak bu sorunun çözüm yolunda olduğu ve istisnai durumlar olmakla birlikte sorumlulukların paylaşılması anlayışının gelişmekte olduğunu ifade etmek mümkündür.

110) Kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, Teşkilata Alımında ve Yükselmelerindeki Sayı Sınırlaması Yeniden Değerlendirilmelidir. Halen kadınların teşkilata alınmasında ve Komiser Yardımcılığı sınavlarında sayı sınırlaması uygulanmaktadır. Teşkilatın ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak bu sınırlama yeniden gözden geçirilmelidir.

111) Kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının Üst Düzey Yönetim Kademelerine Gelmelerinin Önündeki Engeller Araştırılarak Ortadan Kaldırılmaya Çalışılmalıdır. Cam tavan sendromunun teşkilatta yaşanmaması için liyakat esasına göre üst düzey kadın yöneticilerinde önü açılarak üst kademelere gelmeleri sağlanmalı ve arkadan gelen kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, motive edilmelidir. Bu şekilde kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının kendilerini en iyi şekilde yetiştirmelerine destek olunmalıdır. Ayrıca yut dışı yüksek lisans, doktora ve mesleki diğer eğitimlere kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının katılımı özendirilmeli ve sağlanmalıdır.

112) Yapılan İşe Uygun Ücretlendirme Sistemi Kurulmalıdır. Verimliliğin artırılabilmesi için, “Eşit işe eşit ücret politikası”nın uygulanması gerekmektedir. Emniyet Teşkilatı ile bu ilkeye uygun olarak eşleştirilecek kurum Jandarma Genel Komutanlığı’dır. Ücretlerin de rütbe esasına göre bu kurum personeli ile eşleştirilmesi gerekmektedir. Ağır çalışma koşullarına rağmen, ücretler yetersizdir. Bu durum personelin uygunsuz davranışlara sapmasına neden olmakta, motivasyon eksikliğine yol açmakta, halkla ilişkilerde istenmeyen davranışlara meydan vermektedir. Bu olumsuzlukların ortadan kaldırılabilmesi için, yapılan işin özelliği, riskleri ve çalışma süreleri de göz önünde bulundurularak yeni bir ücret politikası belirlenmelidir.

113) Bu husus, hem iş verimliliğini, hem sosyal hayatı, hem aile hayatını yakından ilgilendirmekte ve etkilemektedir.

114) Fazla Mesai Ücretinin Hesaplanmasındaki Ölçütler Değiştirilmelidir. Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının maaşlarının standart kalemlerinden olan fazla mesai ücreti kaldırılmalı ve yerine, yapılan fazla mesai kadar, diğer kamu kurumlarındaki çalışanlara verilen kadar fazla mesai ücreti ödenmelidir. Fazla mesai ücreti, günün şartlarına göre artırılmalı ve hesaplamada, hafta içi, gece-gündüz, bayram, hafta sonu gibi kıstaslar da göz önünde bulundurulmalıdır. Özel bir kişi, kurum veya kuruluşlarla ilgili yapılan, özel görevlendirmelerde mutlaka bedelinin ilgili kişi ve kuruluştan sağlanması usul haline getirilmelidir. Ayrıca büyük şehirlerde görev yapan Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, için destek amaçlı ek tazminat ödenmelidir.

115) Lojman Sayıları Artırılmalı ve Yararlanma Şartları Objektif Olmalıdır. Özellikle büyük şehirlerde çok yetersiz olan lojmanların sayıları artırılmalı, kira yardımları, mevcut kiralık evlerin kira bedelleri göz önünde tutularak yeniden düzenlenmelidir. Lojman Yönetmeliği incelenerek günün koşullarına göre yeniden düzenlenmeli, lojman dağıtımında öncelik ve ayrıcalıklar kaldırılarak, bütün personele eşit şekilde davranılmalıdır.

116) Bu yolla kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarıyla birlikte bütün Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, gecekondularda ve suçluların barındığı yerlerde ikamet etmekten kurtarılmalı ve daha nezih alanlarda ikametleri sağlanmalıdır. Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının Lojman binalarının dış ve iç görünüşleri güzelleştirilmeli, etrafı ağaçlandırılıp çimlendirilmeli, market, berber, kuaför, ayakkabıcı gibi hizmetleri yürütecek yerler açılmalı, kütüphane, spor tesisleri, kafeterya gibi gençlere hizmet verecek sosyal birimlerde bulundurulmalıdır. Bu sayede kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının yaşadıkları çevre ve yaşam koşullarından kaynaklanan sorunların çözümü adına bir adım atılmış olacaktır.

117) Kreş Sayısı Artırılmalı Ve Çalışma Saatleri Değiştirilmelidir. Eşlerden birinin çalışma saatleri uygun olsa bile genellikle dış görevler Cumartesi ve Pazar günlerine denk geldiğinden, hafta sonları çocukların bırakılabileceği yer sıkıntısı yaşanmaktadır. Her İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde bir kreş yapılmalı, kreşin çalışma saatleri, cumartesi ve Pazar günleri de dahil olmak üzere personelin çalışma saatlerine göre ayarlanmalıdır. Ayrıca, sosyal etkinliklere katılmak isteyen personelin çocukları da bu kreşlerde bakılmalıdır.

118) Personelin Yıllık İzinlerini İstediği Zaman Tam Olarak Kullanabilmesi Sağlanmalıdır. Kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, iş yoğunluğundan dolayı yıllık izinlerini istedikleri zaman tam olarak kullanamayabilmektedirler. Bu durum ailevi sıkıntılara, yapılan planların sonuçsuz kalmasına neden olmaktadır. Bu çerçevede, yıllık izinler tüm koşullar göz önünde bulundurularak önceden planlanmalı ve mümkün oldukça istenilen zaman diliminde tam olarak kullandırılmalıdır.

119) Emniyet Teşkilatı Personeli, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu Kapsamından Çıkartılmalıdır. Türk Polis Teşkilatının çağdaş bir yapıya ve işleyişe kavuşturulması için; öncelikle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamından çıkarılarak, ayrı bir personel yasası çıkarılmalıdır. Personel yasasının hazırlanmasında, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Yasası örnek alınarak, terfi ve atama sistemi, özlük hakları ve çalışma biçimleri günün koşullarına göre değiştirilmeli ve daha objektif unsurlara yer verilmelidir.

120) Personeli Motive Edecek Etkinliklere Önem Verilmelidir. Kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının,, ev, aile, çocuk ve iş yükü arasında yorucu bir tempoda görev yapmaktadırlar. Bundan dolayı, motivasyonlarının sürekli üst seviyede tutulması önem taşımaktadır. Aksi halde, hizmetlerin verimli kılınması mümkün değildir. Motivasyonun sağlanabilmesi için de, sosyal etkinliklere önem verilmeli, üst ve amirler tarafından problem çözümünde özellikle kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarına yardımcı olunmalıdır. Yapılan başarılı görevlerden dolayı takdir etmek, ödüllendirmek, sevinçlerini paylaşmak, yapılacak görevle ilgili görüşlerini paylaşmak, bilgi vermek, bilgi almak, yönetime katılım anlayışını geliştirmek, imkanlar dahilinde özel günlerini takip ederek kutlamak, gibi amir davranışları, motivasyon ve verimlilik konularında önemli ölçüde başarı sağlayacaktır.

121) Personelin Sosyalleştirilmesi Sağlanmalıdır. Kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının, işyerleri ile evleri arasında geçen hayatları, daha sosyal ortamlara yönlendirilmelidir. Teşkilatça sağlanacak imkânlar çerçevesinde, tiyatro, sinema, konser gibi etkinliklere katılım sağlanmalı, bu yönde kabiliyeti olanlara kurulacak küçük gruplarla, kendilerini ispatlama imkânı tanınmalıdır. Ayrıca, güzel sanatları sevdirecek (Müzik, resim, çiçek yapımı ve bakımı vb.) etkinliklere ağırlık verilmeli, bu konularda kurslar düzenlenmelidir.

122) Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının Emeklilerinin Durumu Düzeltilmeli Ve Onlara Sahip Çıkılmalıdır. Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının bu derece ağır hizmet yılları içerisinde emeklilik hakkını kazandıktan sonra, yaşam için kendisine yeterli olmayan emekli aylığıyla zorlanarak geçinmektedir. Yıllarca verilen emeğin karşılığı, emeklilikte mutlaka alınmalıdır. Emniyet mensuplarımız emekliye ayrıldıktan sonra onlardan tamamen kopmamalı, onları yalnız bırakmamalı, bulundukları yerin İl Emniyet Müdürlüklerince takip edilmeli, onlarla ilgili bilgi notu tutulmalı, başlarına gelebilecek her türlü olaylarda onlara sahip çıkılmalı ve ilişkilerin geliştirilmesine özen gösterilmelidir. Ayrıca aktif maaşa göre çok azalan emekli maaşları ve ikramiyelerle ilgili yeni bir düzenleme yapılmalıdır.

123) İş Riski, Ek Gösterge Ve Makam Tazminatı Emekliliğe De Yansıtılmalıdır. Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının in ekonomik durumunun en kısa sürede düzeltilmesi hizmet verimliliği açısından büyük önem taşımaktadır. İş riski, ek gösterge ve makam tazminatının verilmesi ve emekliliğe de yansıması uygun olacaktır.

124) Amirler Kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarına Bazı Konularda Anlayışlı Yaklaşmalıdır. Zor şartlarda ve az ücret ile çalışan ve aile sorumluluklarıyla iş hayatını birlikte yürütmeye çalışan kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarına karşı yöneticiler daha anlayışlı yaklaşmalıdırlar. Teşkilat içi ilişkilerin iyileştirilmesi, verilen hizmetin kalite ve verimliliğini artıracaktır. Her amir, mahiyetindeki personeli bütün yönleri ile tanımalı ve ona göre görev vermelidir.

125) Kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının Sorunlarıyla İlgili Bir Birim Kurulmalıdır. Kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının iş veya özel hayatlarıyla ilgili yaşadıkları sorunların çözümleri ve şartlarının daha iyileştirilebilmesi ve buna bağlı olarak verimliliğin artırılabilmesi için her İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde bir birim görevlendirilmelidir.

126) Teşkilat Birimleri Arasında Ayrım Yapılmaması. Teşkilatla ilgili özlük haklarını ilgilendiren bir takım haklar, belirli hizmet sınıflarıyla sınırlı kalmadan ve teşkilatın genelini kapsayacak şekilde verilmelidir. Bu bağlamda, Teşkilat bir bütün olarak kabul edilmeli ve bu esaslar doğrultusunda gerek eğitim gerek istihdam ve diğer konularda da yeni düzenlemeler yapılmalıdır.

127) Sosyal Tesislerin Sayısı Artırılmalıdır. Halen belli illerde ve belli sayıda hizmet veren Polis Moral Eğitim Merkezi, Polis Evi ve Dinlenme Tesislerinin sayıları artırılarak, personelin ihtiyaçlarını karşılayacak seviyeye getirilmelidir. Özellikle tatil için deniz kenarları, kaplıca, kayak merkezleri gibi bölgelerde bulunan tesislerin kullanılmasında da eşitlik ilkesine uyulmalı, görev stresinden kurtulma yolu olarak özendirilmelidir.

KAYNAK:
Dokuz Eylül Üniversitesi - Çalışma Ekonomisi Ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı- Çalışma Ekonomisi Ve Endüstri İlişkileri Programı- Yüksek Lisans Tezi - Emniyet Teşkilatında Çalışan Kadın Polis/Emniyet Teşkilatı mensuplarının İş Ve Yaşam Koşullarının Değerlendirilmesi - Kazım TAŞBAŞ – 2010
 
Son düzenleme:
Geri
Üst