EUROCOP yolunda Türk Polis Teşkilatında "Hukuki Yardım" Konusu

Mesut SELÇOK

Genel Başkan
Yönetici
Genel Başkan
Katılım
13 Eyl 2023
Mesajlar
332
Tepki puanı
216
Puanları
43
Siteyi ziyaret et
AVRUPA POLİS HAKLARINA BİR ÖRNEK VE POLİS SENDİKALARININ VARLIĞI-2



EGM Hukuk Müşavirliği tarafından görevlendirilen heyet ile Polis Sendikaları, Emniyet yetkilileri 16-18 Ekim 2007 tarihlerinde bir toplantı yapar. Bunu da rapor haline getirir. Uzun hali aşağıdadır.



Kısa halini merak edenler için;

Özetle;

1) İsveç Polis Teşkilatı Adalet Bakanlığına bağlı olarak çalışmaktadır. Polis Teşkilatının personel sayısı 24 bin civarında olup 17.500 personel polis diğer personel ise sivil memurlardır. Adalet Bakanı hükümet içerisinde Polis Teşkilatından birinci derecede sorumludur.

2) İsveç’te polisler de her yurttaş gibi hukuki yardımdan yararlanabilme imkânına sahiptir. Polisler de sigorta kapsamında verilen hukuki yardımdan yararlanabileceği gibi polis sendikasının üyelerine sunduğu imkânlardan da yararlanmak suretiyle bir avukatla kendini temsil ettirip dilediği avukatı seçebilmekte ve masraflar sendika tarafından karşılanabilmektedir. Sendika üyelerine sağlayacağı avukatlar için sigorta şirketleriyle anlaşabilmekte, polislere sağlanan bu yardım nedeniyle kendilerini rahat hissettikleri, terk edilmişlik ve yalnızlık duygusuna kapılmadıkları yetkililerce ifade edilmiştir.



3) Polis Disiplin Mekanizması; 1987’den itibaren oluşturulan bir disiplin kurulu bulunmaktadır. Disiplin Kurulu; polis yetkililerinden, iki sivil memur, sendika temsilcileri ve parlamenter üyelerden meydana gelen 8 kişilik bir heyetten teşekkül etmektedir. Polisler için uygulanan cezalar esas itibarıyla, ikaz ve maaş kesimidir. Meslekten çıkarma ise bir disiplin cezası olarak görülmemektedir. Maaş kesimi cezası bir günlükten başlayıp otuz günlüğe kadar olan maaşın % 25’nin kesilmesidir. Kurul kararları ayrıca polis gazetesinde yayınlanmaktadır



4) Disiplin Kurulu kararlarını vermeden önce adli yargılama sürecinin bitmesini de beklemektedir. Hakkında soruşturma yapılan memurlar için uygulanan tedbirlerden birisi de, memurun gözaltına alınmaması ya da tutuklanmaması halinde görev yerinin değiştirilmesidir. İsveç’te bir yılda 5 ila 10 memur görevlerinden atılabilmektedir.



5) Kurul önüne gelen sorunla ilgili iki hususu belirlemektedir. Birincisi görevinde kusurlu olan memur görevinde uzaklaştırılacak mı? Memura hangi tedbir uygulanacaktır. Disiplin Kurulunun önüne gelen bütün dosyalar, savcı incelmesinden geçmiş olup dava açılmasına gerek görülmeyen olaylarla ilgilidir. Disiplin Kurulunda durumu ele alınan memurların, yanlarında avukat getirebilmeleri mümkün olup avukat temini hususunda sendikaları yardımcı olmaktadır.









YURTDIŞI GÖREVİN KONUS KONUSU: AVRUPA BİRLİĞİ TAIEX PROGRAMI KAPSAMINDA HUKUKİ YARDIM UYGULAMALARI KONULU ÇALIŞMA ZİYARETİ

TARİHİ: 16-18 Ekim 2007

YERİ: ISVEÇ/STOKHOLM

KATILAN DİĞER ÜLKE VE KURULUŞLAR:

ISVEÇ/ ADALET BAKANLIĞI, ISVEÇ EMNIYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ELE ALINAN KONULAR

İsveç Adalet Bakanlığı ve bakanlığa bağlı İsveç Polis Teşkilatı’nın yapısının incelenmesi ve

Hukuki Yardım Uygulamalarına ilişkin hususlar ele alınmıştır.

TEŞKİLATIMIZDA UYGULANMASINDA FAYDA GÖRÜLEN HUSUSLAR

Hukuk Müşavirliğimizin, TAIEX Programı kapsamında yürüttüğü “Hukuki Yardım” konulu Çalışma Ziyareti kapsamında 15-19 Ekim 2007 tarihleri arasında İsveç’e yapılan ziyaret sonrası aşağıda belirtilen hususlar gözlenmiş ve tespit edilmiştir; İsveç Krallığı, Baltık Denizi kıyısında, Finlandiya ile Norveç arasında yer alan Kuzey Avrupa ülkesidir. Yaklaşık (9) milyonluk bir nüfusa sahiptir. Yüzölçümü: 449,964 km²'dir. Para Birimi İsveç Kronu'dur. Resmi dili bulunmamasına karşın ülkede en yaygın konuşulan dil İsveççe'dir. Fransızca, Almanca ve Fince de konuşulmaktadır. Ancak küreselleşmenin etkisiyle İngilizce çok yaygın bir biçimde konuşulmaktadır. Başkenti Stockholm'dür. İsveç idari bölümden oluşmaktadır. Gerçekleştirilen çalışma ziyareti kapsamında İsveç Krallığında üç kurum ziyaret edilerek görüş alışverişinde bulunulmuştur.



Çalışma ziyaretinin ilk gününde Adalet Bakanlığı, Polis Bölümü ve Kamu Güvenliği bölüm Yöneticileri Anna Carin SVENSSON, Charlotte Von ESSEN , Cecilia LÖFGREN ve Hukuk Müşaviri Jens WIESLANDER tarafından, İsveç Adalet Bakanlığı ve Polis Teşkilatının tanıtımının yanı sıra Yasama İşlemleri ve Hukuki Yardım konusunun işleyişi hakkında detaylı sunumlar yapılmıştır.

Adalet Bakanlığı ziyareti şu hususlar tespit edilmiştir; İsveç’te Bakanlıklar diğer ülkelerden farklı olarak daha küçük teşkilatlanmış, Adalet Bakanlığı merkez teşkilatı bünyesinde toplam (320) personel görev yapmaktadır. Ülkede birçok görevi hükümete bağlı olarak çalışan ve hükümet politikalarını yerine getirmekle yükümlü daireler yerine getirmekte olup bu daireler bağımsız olarak işlerini yürütmektedirler. Günlük işlerin yürütülmesinde daireler (bürokratik birimler) geniş yetkilerle donatılmış olup bu bağlamda yetki ve sorumlulukları oldukça fazladır.



Bakanın görevi genel koordinatörlük şeklinde belirlenmiş, resmi bir daireyi yönlendiremeye yetkisi bulunmamakta, ülke yönetiminde politika belirlemeye yetkili mercii ise hükümettir. İsveç Emniyet Teşkilatı da hükümete bağlı bir daire olup Adalet Bakanlığı organizasyonu içerisinde yer almaktadır.

Gerek polis birimini gerekse diğer devlet kurumlarını ilgilendiren kararlar kopleks denilebilecek bir yöntem takip edilmek suretiyle alınabilmektedir. Her şeyden önce karar alınmasında bir ihtiyacın ortaya çıkması ve hükümet üyelerinin bu konuda anlaşması zorunludur. Polis Teşkilatını ilgilendiren bir karar alınmasında kararın bilimsel seviyede incelenmesi gerekmektedir. Daha sonra bu öneri şekline dönüştürülerek hükümete sunulması yolu tercih edilmektedir. Bu süreçte alınması istenen karar taslağının büro şefini sunulması, ardından kararın müsteşara ve daha sonra da bakana sunulması yolu takip edilmekte, bakan karar taslağını diğer bakanlarla müzakere etmekte ve finans bakanlığının da görüşü alınarak taslak parlamentoya sunulmaktadır.



Hükümetin polis ve diğer devlet daireleri üzerinde etkisini dört mekanizmayı kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği görülmektedir. Bunlar; kontrol gücü (bilgi edinme amaçlı komiteler, devlet denetleme kurulu, iç denetim yapma gibi oluşum ve yöntemlerle yerine getirilmektedir), kural oluşturma (kanun ve diğer düzenleyici metinler), atamalar ve ekonomik idaredir.



Ülke de polis atamalarında dikkat çeken en önemli özellik; emniyet genel müdürü, 21 idari bölge polis müdürü ile polis dairelerinin yöneticilerinin (6) yıllık İçin göreve atanmakta, görev süresinin hitamında süre (4) yıl ve (2) yıl uzatılabilmektedir. Atama süresinden önce görevden alınma ancak haklı bir gerekçeyle mümkün olmakta, ülkedeki atamalar politik değişimlerden etkilenmemekte ve bu değişikliklerle bağlantısı bulunmamaktadır. Atama konusunu içeren hükümet kararları idari yargı denetimi dışında kalmaktadır. Hükümetin, polis teşkilatı ve devlet kurumları üzerinde etkisi, hedefleri belirlemek ve hedeflere ulaşmak konusunda kararlar alınmasıyla sınırlı hale gelmiş ve detaylar hükümet dairelerine bırakılmıştır. Hükümetin polis teşkilatını yönlendirmeye yönelik olarak sahip olduğu belli yönlendirme araçları vardır. Aslında bu yönlendirme araçları bütün hükümet kurumları için de söz konusudur. Yönlendirme araçları; mevzuat, kurumların ekonomik yönetimi, atamalar ve hedef koyma şeklinde ortaya çıkabilmektedir.



İsveç Krallığında Bakanlıklarda çalışan personelden çok az bir bölümü siyasi olarak kabul edilebilecek makamlardan oluşur. Adalet Bakanlığını bünyesinde (6) siyasi görevli bulunmaktadır. Ülkede yasaların yapılmasında izlenen prosedüre bakıldığında, öncelikle bir sorunun ortaya çıkmasını takiben bir düzenleme yapılması yolu tercih edilmektedir. Sorunun halledilmesi amacıyla bir soruşturma yapılması ve bunun için komite oluşturulması uygulamada dikkati çeken bir husustur. Hükümet, komitenin kimlerden oluşacağına karar verir. Komite hukukçulardan teşkil edilebileceği gibi komiteye parlamenterlerde katılabilir.



Soruşturma sonucunda bir öneri gelirse, öneri gazetede ilan edilir ve öneri tasarı haline getirilerek mahkemelerden görüş alınır ve mahkemelerin görüşleri alındıktan sonra Adalet Bakanlığı tasarıyı uygun bulur ise diğer bakanlıklarla tasarıyı müzakere ettikten sonra tasarı üç hâkimden oluşan Yasa Kuruluna havale edilerek, kurulca bir tür anayasaya uygunluk denetimi yapıldıktan sonra tasarı ya geri çekilir ya da değiştirilebilir.

İsveç’te ayrı bir Anayasa Mahkemesi kuruluşu bulunmamakta olup anayasaya uygunluk denetimi Yasa Kurulunca yerine getirilmektedir.



İsveç’te Hukuki Yardım Uygulamaları; ceza davaları ve hukuk davalarında farklılıklar göstermektedir. Genel olarak hukuk davaları ücretsiz olup ancak küçük bir meblağ başvuru harcı alınmaktadır. Davalarda, taraflardan davayı kaybeden mahkeme masrafları ile diğer tarafın masraflarını da ödemekle yükümlüdür. İsveç’te davaların pahalı olması nedeniyle bazı masrafların hukuki yardım kapsamında ve bu meyanda avukat ücretlerinin devlet tarafından karşılanması yöntemi benimsenmiştir. Hukuki yardımdan ancak gerçek kişiler yararlanabilmekte, şirket gibi oluşumlar hukuki yardımdan yararlanamamaktadırlar.



Hukuki yardımdan yararlanabilmek için belirli şartların varlığı aranmaktadır. Bu şartlar incelendiğinde, davada bir avukata gerçekten ihtiyaç var mı? Sorusuna cevap aranmaktadır. Her şeyden önce kişilerin avukata danışması ekonomik durumunun iyi olmasına bağlıdır. Hukuk davalarında ekonomik durumu iyi olanlara bu yardım yapılmamaktadır. Ülkede sigorta sistemi de böyle bir yardımı alabilmeye müsaittir örneğin; ev sigortalar, sigorta yaptıran kişinin ortaya çıkabilecek her tür uyuşmazlıkları için hukuki yardımı da kapsar.



Davalarda hukuki yardım isteminde bulunan kişilere hukuki yardım yapılıp yapılmamasına mahkeme karar vermektedir. Hukuki yardımın kapsamına, avukat ücreti ödenmesi yanında delilerin toplanması için masraflar da girer. Hukuki yardımdan yararlanan kişiler gelir durumuna göre masrafların bir bölümünü, en az yüzde iki (%2), en fazla yüzde kırkını (% 40) karşılamaktadırlar. İsveç’te mahkemelerin kabulüne bağlı olarak, avukat olmayan kişiye de vekillik tevdii edilebilmekte, davanın tarafları kendisini avukat dışında biriyle de mahkemede temsil ettirebilmektedir.



Ceza davalarında avukat bulundurulması zorunluluğu olmayıp, kişinin kendi müdafaasını kendisinin yapması imkânı vardır. Ceza davalarında sanığın avukat talebi olması halinde müdafii olarak bir avukatın görevlendirilmesi zorunluluğu söz konusudur. Ceza davalarında müdafiinin bulunması zorunlu olduğu haller söz konusu ise bu durumda mahkeme sanık veya şüpheli için avukat tayini yapmaktadır.



Mahkemelerde sanığın kendi dilinde savunma yapmasını sağlamak üzere tercüman bulundurulması temel bir hak olarak kabul edilmekte ve tercüman masrafları mahkeme tarafından karşılanmaktadır. İsveç’te gözaltına alına kişiye avukat verilmesi imkân dâhilindedir. Hürriyeti kısıtlanan şüpheli için yapılan soruşturmaya konu suç altı ay ve daha fazla hapis cezasını gerektiriyor ise şüpheliye müdafii avukat verilmesi mecburidir. Müdafii bulundurma zorunluluğu olduğu hallerde, şüphelinin suçu kabul etmemesi ve savcının da elinde yeterli kanıtların bulunması durumunda avukat bulundurulması zorunludur.



Polisin ifade alması sırasında, şüphelinin işlediği iddia olunan suçun cezasının karşılığının hangi süre olacağı konusunda tereddüt var ise veya şüphelinin gözaltına alınması ya da şüpheyi destekleyen kanıtların bulunması durumlarında, kişiye avukat alma hakkı hatırlatılmakta ve kişi avukat talebinde bulunulması halinde, bu talep mahkemeye iletilerek, avukat tayini sağlanmaktadır. Ceza davalarında kendisine müdafii avukat verilenlerin suçlu bulunmaları halinde ekonomik durumları gözetilerek yapılan masrafların bir kısmının iadesi istenmektedir.



Çalışma ziyaretinin ikinci gününde, İsveç Polis Teşkilatında incelemelerde bulunmuş ve Kıdemli Hukuk Müşaviri Ulf BERG, Emniyet Müdürü Ragnar PALSSON ve Anna HEDLIN tarafından İsveç polis Teşkilatının yapısı, Soruşturma Süreci ve Disiplin Kurullarının görev ve sorumlulukları hakkında sunumlar yapılmıştır.



İsveç Polis Teşkilatı Adalet Bakanlığına bağlı olarak çalışmaktadır. Polis Teşkilatının personel sayısı 24 bin civarında olup 17.500 personel polis diğer personel ise sivil memurlardır. Adalet Bakanı hükümet içerisinde Polis Teşkilatından birinci derecede sorumludur. İsveç kamu yönetimi anlayışının bir sonucu olarak, Bakan kuruluşu tek başına yönetemez. Ülkede 21 idari bölgenin hepsinde polis teşkilatı bulunmakta olup idari bölgelerin başında bulunan yöneticiye polis bölge müdürü denilmektedir. Polis müdürleri hükümet tarafından atanmaktadır. Polis sadece asayiş ve güvenliği sağlama görev ve yetkisine sahip olmayıp pasaport işlemlerini yürütme gibi diğer yetkilerle de donatılmıştır. Ülkede polisler, basit nitelikli suçlarda soruşturmayı doğrudan başlatıp yürütmekte, ağır suçların soruşturmasını ise savcılık yerine getirmektedir.



Polis Teşkilatı değişik birimlerden teşekkül etmiştir. Bu birimlerden kayda değer görülenlerin başında istihbarat birimi gelmektedir. Ülke genelinde istihbarat toplama yetki ve görevi polis teşkilatı içinde yer alan istihbarat birimine aittir. Bunun dışında sadece askeri konularla yetkisi sınırlanmış askeri istihbarat birimi bulunmaktadır. Polis Teşkilatı bünyesinde toplumsal olaylara müdahale edecek özel birimler bulunmaktadır. Polis Teşkilatı güvenliğin sağlanması konusunda özel güvenlik eleman ve oluşumlardan da yararlanmakta olup özellikle büyük kitlelerin toplandığı stadyumda emniyet özel güvenlik görevlilerince sağlanmakta, polis bir suç işlenmesi halinde stadyuma girmektedir.



Emniyet Genel Müdürlüğü’nün operatif bir görevi bulunmamakta olup operasyonel görevler kriminal polis tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu bağlamda örgütlü suçlarla mücadele, uyuşturucu kaçakçılığı, insan ticareti, çocuk pornosu gibi suçlarla bu birim ilgilenmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü polis birimlerine ayrılan ödeneklerin 21 idari bölge polisine paylaştırılması, güvenliğin sağlanması konusunda planlama yapmak ve hangi bölgede hangi suçun nasıl çalışılarak önlenebileceği konularında stratejik çalışmaları da yürütmektedir.



Polis teşkilatının özlük hakları bakımından yapılan değerlendirmede; kademeli maaş sisteminin benimsendiği, personelin rütbe ve meslek yılına göre aylık ücret aldığı, ortalama maaşların (6) yıllık tecrübeye sahip polis memuru için 2200 Euro, (15) yıllık mesleki tecrübeye sahip bir İlçe Emniyet Amiri için (3500-5000) Euro, İl Emniyet Müdürleri içinde (6500-8000) Euro arasında değiştiği, bu ücretlerin görev yapılan yerin ve sorumluluğun önemine göre değişebildiği belirtilmiştir.



İç Denetim Mekanizması; İsveç polisinin güncel iç denetimi mekanizması 1998 yılından itibaren yürürlüktedir. Polis Teşkilatında iç denetim faaliyetlerini yürüten ayrı bir bölüm bulunmaktadır. Ülkede uygulanan denetim modelini şu şekilde belirtmek mümkündür.



Bir polis hakkında bir şikâyet söz konusu ise Polis Teşkilatı bu polis hakkında bir karar vermemekte durum savcılığa intikal ettirilmektedir. Görevli memur hakkında soruşturma yapıp dava açılıp açılmayacağına karar verme yetkisi savcıya tanınmıştır. Polisler için şikâyete konu olabilen suçlar; aşırı güç kullanımı, nezarete alınan şüphelinin yaralanması gibi suçlar şikâyet konusu olabilmektedir.



Polisin görev dışında işlediği suçların savcıya bildirilip bildirilmeyeceği yönündeki kararı suçu belirleyen birim vermektedir. Memurun görev dışı kalan suçları esas itibarıyla iç denetimin dışında kalmakla birlikte polisin kimlik kartını görev dışında kendisine avantaj sağlamak amacıyla kullanması gibi suçlar iç denetime konu olabilmektedir. Yine görev dışında yasal limitlerin üzerinde alkollü araç kullanma ile görev sırasında alkollü araç kullanma arasında iç denetim konu olup olmama hususu birbirinden ayrılmaktadır.



Polisler için yapılan soruşturmaların; % 55–60’ı görevin gereğini yapmamak, % 10–15’i aşırı güç kullanımı konularıyla ilgili olduğu ifade edilmiştir. Görevin gereklerine aykırı hareket etme suçu konusunda örnek olarak, polisin yetkisi olmadan sisteme girip bilgi alması gösterilmektedir.



Geçtiğimiz yıl polisler hakkında (4125) adet iç denetime konu olay meydana gelmiş, bunlardan ancak (60) âdeti ile ilgili olarak dava açılmış bu suçlardan (40) tanesinde ceza uygulanmış, (20) âdetinde ise cezası paraya çevrilmiştir. Burada vurgulanması gereken bir hususta, savcıya intikal eden olaylarda polis hakkında bir soruşturma açılmasına gerek görülmez ise dosya polis teşkilatına iade edilmekte ve bu aşamada polis hakkında disiplin cezası verilebilmektedir. Suçlarda soruşturmaların 4 ayda bitirilmesi gerekmekte olup zamanaşımı ise (5) yıldır.





İsveç’te polisler de her yurttaş gibi hukuki yardımdan yararlanabilme imkânına sahiptir. Polisler de sigorta kapsamında verilen hukuki yardımdan yararlanabileceği gibi polis sendikasının üyelerine sunduğu imkânlardan da yararlanmak suretiyle bir avukatla kendini temsil ettirip dilediği avukatı seçebilmekte ve masraflar sendika tarafından karşılanabilmektedir. Sendika üyelerine sağlayacağı avukatlar için sigorta şirketleriyle anlaşabilmekte, polislere sağlanan bu yardım nedeniyle kendilerini rahat hissettikleri, terk edilmişlik ve yalnızlık duygusuna kapılmadıkları yetkililerce ifade edilmiştir.





Polis Disiplin Mekanizması; 1987’den itibaren oluşturulan bir disiplin kurulu bulunmaktadır. Disiplin Kurulu; polis yetkililerinden, iki sivil memur, sendika temsilcileri ve parlamenter üyelerden meydana gelen 8 kişilik bir heyetten teşekkül etmektedir. Polisler için uygulanan cezalar esas itibarıyla, ikaz ve maaş kesimidir. Meslekten çıkarma ise bir disiplin cezası olarak görülmemektedir. Maaş kesimi cezası bir günlükten başlayıp otuz günlüğe kadar olan maaşın % 25’nin kesilmesidir. Kurul kararları ayrıca polis gazetesinde yayınlanmaktadır.





Genel kural, bir fiilden dolayı bir ceza verilmesi olup adli yargıda cezalandırılan bir memura ikinci olarak bir disiplin cezası verilmemesidir. Ancak adli yargılamada, mahkeme emniyet teşkilatına sanık polis için hangi cezaya verebileceğini sorması sonrası, adli yargılamadan verilecek cezanın disiplin kurulunca verilecek cezanın gözetilmek suretiyle daha az ceza verilmesi durumunda istisna yapılarak ikinci bir ceza olarak disiplin cezası verilebilmektedir.



Bu durum hüküm kesinleştikten sonra olmaktadır. Disiplin Kurulu kararlarını vermeden önce adli yargılama sürecinin bitmesini de beklemektedir. Hakkında soruşturma yapılan memurlar için uygulanan tedbirlerden birisi de, memurun gözaltına alınmaması ya da tutuklanmaması halinde görev yerinin değiştirilmesidir. İsveç’te bir yılda 5 ila 10 memur görevlerinden atılabilmektedir.



Kurul önüne gelen sorunla ilgili iki hususu belirlemektedir. Birincisi görevinde kusurlu olan memur görevinde uzaklaştırılacak mı? Memura hangi tedbir uygulanacaktır. Disiplin Kurulunun önüne gelen bütün dosyalar, savcı incelmesinden geçmiş olup dava açılmasına gerek görülmeyen olaylarla ilgilidir. Disiplin Kurulunda durumu ele alınan memurların, yanlarında avukat getirebilmeleri mümkün olup avukat temini hususunda sendikaları yardımcı olmaktadır.



İsveç’te polislerin görevden atılmasını gerektiren suçlar arasında; etkili eylem, aşırı güç kullanımı, özel hayatında şiddet uygulama gibi suçları saymak mümkündür. Meslekten atılmayla ilgili verilen örnek olayların birisinde; müsadere edilen silahı başkalarına vermek, ikinci olayda ise ifadesini aldığı kadına cinsel tacizde bulunmak, üçüncü örnek olayda da polisin diğer polise aşırı şiddet uygulaması suçlamalarından dolayı görevliler meslekten çıkarılmışlardır.



İkaz suçu için verilen örnek olay silahla görev yapan polisin kazaen silahını ateşlemesi ve görev dışında polis kimliğinin kullanılması suçudur. Maaş kesimi cezası için verilen örnek olay ise, polis eğitiminde görevli bir personelin silahının kazaen ateşlemesi olayı ile ilgilidir. İsveç polisinin bazı özel görevleri dışında kalan görevlileri hariç görev dışında silah kullanmaları yasaktır.



İsveç’te polisler hakkında verilen disiplin cezalarına karşı adli yargı ya da iş mahkemelerinde dava açılabilmektedir.



Gerçekleştirilen çalışma ziyaretinin sonuncusu Suç Önleme Dairesine yapılmış, burada Daire Koordinatörü Erik GREVHOLM, Bölüm Başkanı Stina HOLMBERG ve Araştırmacılar David SHANNON ve Arletta PLUNKETT tarafından çeşitli sunular yapılmıştır.



Bu birim daha çok bilimsel çalışma ve araştırmalar yapan bir enstitü özelliğini göstermektedir. Burada daha çok uzmanlar çalışmakta olup, Daire kendisinden istenilen araştırmaları yapmakla yükümlüdür. Dairenin görüşleri bildiren bir birimi mevcut olup bir de bilim kurulu bulunmaktadır.



Daire tarafından yapılan işlerden bir diğeri de kriminal istatistikleri hazırlamasıdır. Araştırma taleplerinin, hükümetten, polisten veya mahkemelerden gelmesi mümkündür. Birim polise neden, niçin suç işleniyor bununla ilgili doneleri verebilmektedir. Daire, ceza yasalarının ne şekilde değiştirilmesi halinde suçların önleme noktasında yarar sağlayacağı konusuyla da ilgilenmektedir.



Dairenin polisi ilgilendiren suç bildirimlerinin nasıl olacağı konusunda çalışmaları da olmuştur. Bu bağlamda birbirini tanıyan şahısların birinin diğerine uyguladığı şiddeti polise nasıl bildirmesi gerektiği ya da birbirini tanımayan kişilerden birinin diğerine uyguladığı şiddeti polise nasıl bildirmesi gerektiği yönünde çalışmaları söz konusu olmuştur. Yapılan projelerden birisi de suça karışan çocuklarla ilgili olup çocukların suç işlememesine yönelik olarak sivil toplum kurumlarıyla kurulacak ilişki ve suç işleyen çocukların ifadesinin polisin alması veya polis dışında kalan görevlilerce alınması konusunu kapsamıştır. Bu Dairenin yaptığı araştırmalardan birisi çok güncel bir konuyla ilintilidir.



Araştırma konusu, internet yoluyla işlenen ve yetişkinlerin küçük çocuklarla kırdıkları cinsel içerikli iletişimdir. Yapılan araştırmada 12–16 yaş arası gençlerin % 95’nin internet kullandıkları belirlenmiştir. Gençlerin çoğu interneti bir chatleşme aracı olarak kullanmakta olduğu belirlenmiştir. İnternet üzerinden bu yolla çocuklarla yetişkinler kontak kurmaktadırlar ve bu kontak çoğunlukla cinsel içerikli olmaktadır. Yapılan araştırmalarda 15 yaşından küçük kız çocuklarının % 46’sının internette bir yetişkinin kendileriyle kontak kurdukları ve

% 2’sinin internet dışında da kontak kurdukları yetişkinlerle görüştükleri tespit edilmiştir.





Yetişkinlerin küçüklerle internette kontak kurmaları; küçüklere cinsel içerikli soru sormaları, yetişkinlerin çocuklardan soyunmalarını istedikleri ve bu amaçla para verdikleri, yetişkinlerin çocuklarla internet dışında görüşmek istedikleri şeklinde olabilmektedir. Yapılan araştırmada, çocukların çoğu internette kurulan iletişimi normal gördükleri belirlenmiştir.



İnternette kurulan kontak sonrası cep telefonlarıyla görüşmeler başlıyor ve bu irtibat aylarca sürse dahi ailenin bundan haberi almayabiliyor. İnternet üzerinden kurulan ilişkilerde çocuklara modellik ya da mankenlik vaatleri dikkati çekiyor. Bu tür olaylarda çoğunlukla şikâyet konusu cinsel taciz olarak polise bildirilmektedir. Bu şekildeki suçların mağdurlarının çoğullukla aile sevgisine susamış çocuklar olduğu görülmüştür.



İnternet üzerinden işlenen bu suçların önlenmesi amacıyla ortaya konulan öneriler;



- Aile ve çocuğun normal eğitim içerisinde güvenli internet kullanımı öğretilmelidir.

- Chat sitelerinin, bu konularla ilgili kendilerinin tedbir alması.

-Yeni yasal düzenlemelerle yetişkinlerin çocuklarla internet üzerinden iletişimi yasaklanıp yaptırıma bağlanmalıdır.

-Bilişim dünyasındaki gelişmelerin takip edilip çocukların yeni istismarlara maruz kalmamalarını sağlamak.
 
Geri
Üst